Hassina Azizi
Farklı dönemlerde büyük imparatorlukların Afganistan’ı hakimiyeti altına almasının en önemli etkenlerinden biri olan coğrafi konumu, ister istemez Afganistan kültürünün oluşumunda da önemli bir rol oynamıştır. Afganistan kültürünün oluşumunda hakimiyet süren medeniyetlerin kültürleri, düşünceleri ve fikirleri bugünkü Afganistan kültürüne etki etmiş ve böylelikle Afganistan kültürü karışık ve harmanlanmış kültüre sahip olmuştur. Geçmişi MÖ 1400 yıllarına kadar uzanan Vedik ve Avesta uygarlıklarından elde edilen eserler, Belh’teki Aryan halkının ilkel ve göçebe yaşamdan kentleşmeye ve uygarlığa bu dönemde ulaştığını gösterir ve böylece Ariana zengin bir tarihi ve kültürel yolculuk içinde uygarlıkların beşinci merkezi olarak bilinmiştir. İslam’ın Afganistan’a gelişine kadar bu topraklarda birçok imparatorluk hüküm sürmüş ve İslam’ın ortaya çıkışı sırasında Afganistan halkı; farklı dinler, düşünceler ve kültürler arasında yaşamaktaydı. Ancak Afgan halkının İslamiyet’i benimsemesiyle halkın kültürü, örf ve adetleri dini unsurlar ve renklerle karışarak yeni bir şekil almıştır. Günümüze kadar bu topraklarda çağdaş kültür ve medeniyetlerin oluşumunda İslam, önemli bir rol oynamıştır. Farklı etnik grupların bilgi, inanç, sanat, hukuksal ve toplumsal örf ve adetlerinin bir bütünü olan Afganistan halkının kültürü, ülkenin dört bir yanında çeşitli şekillerde oluşmuş ve yaşamaya devam etmektedir. Afganistan’ı daha yakından tanımak için bu kültürü biraz daha detaylandıralım.
Sosyal yaşam
Afganistan’ın sosyal yapısı nicelik, nitelik ve yaşam tarzı bakımından farklı sınıflardan oluşmaktadır.
Mülk sahipleri: Tarım arazilerine sahip olan, aynı zamanda ticaret ve devlet görevlerinde bulunan çoğunlukla köylerde yaşayan kişilerden oluşur.
Çiftçi sınıfı: Çiftçilerin kendi topraklarında veya sahiplerinin topraklarında çiftçilik yaptıkları, az toprağı olan çiftçiler ve topraksız çiftçiler sınıflarına ayrılır.
Burjuvazi veya kapitalist sınıf: Ülkenin iç ve dış düzeyinde ihracat ve ithalat ve çeşitli ticaretler yaparak ülkenin ekonomik ve politik yaşamında önemli rol oynayan tüccar ve sanayicileri içerir.
İşçi sınıfı: Fabrikalarda ve endüstriyel atölyelerde çalışmaktadır ve ülkede sanayinin gelişmesinde büyük etkisi vardır.
Kentsel orta sınıf: Okul ve üniversite profesörlerini, devlet görevlilerini ve çalışanlarını, aydın grupları, sivil aktivistleri, tüccarları, esnafları, sanayicileri vb. içerir.
Din adamları: Afganistan’da din adamları yüksek bir konuma sahiptir ve bu kişiler camilerde ve okullarda öğretmenlik yapmaktadırlar ve ayrıca dini ve adli işlerde önemli rol almaktadır.
Genel olarak bakıldığında, Afganistan’ın geleneksel bir sosyal yapıya sahip olduğu ve geleneksel grupların çoğunun kendilerini İslami şeriat kurallarına bağlı olarak gördükleri ve bir dizi örf, adet, geleneksel yöntem ve kabul görmüş ritüellere sahip oldukları söylenebilir. Bu grupların ana unsurları; muhafazakârlar, din alimleri, kabile alimleri ve kabile reislerinden oluşmaktadır aynı zamanda iktidarda önemli rol oynamaktadır. Geleneksel gruplar arasındaki aile ilişkilerinin çok derin olmasından dolayı bazı yerlerde aile üyelerinin; dede, nine ve tüm erkek kardeşler ve aile bireyleri aynı evde veya aynı mahallede yaşarlar. Bu gruplar arasındaki aile sistemi erkek merkezli sisteme dayanmaktadır. Ev işlerinde kadının, dış işlerde ve köy çevresinde ailenin merkezini baba ve dedenin, kabile çevresinde ise toplumun merkezini Malik ve Han oluşturmaktadır. Evlilikler geleneksel şekilde ve her iki tarafın ailelerinin anlaşması ile yapılır ve yakın akrabalar ile etnik veya grup içi evliliklere daha fazla önem verilir.
Afganistan’daki kabile yaşam sistemini anlatan Jirga, kökeni eskiye dayanan bir gelenektir. Özellikle Peştun ve göçebe bölgelerinde popüler bir yöntem olarak kabul edilir. Peştunlar, Jirga aracılığıyla aşiretin iç işlerini, sosyal ve ailevi sorunlarını büyüklerin, köy liderlerinin ve din bilginlerinin tavsiyeleriyle inceler ve çözerler. Jirga, kabile üyelerinin katılımıyla gerçekleşen bir süreçtir ve toplumsal kararların alınmasında önemli bir rol oynar.
Halkın Yöresel Kıyafetleri
Ulusal bir kimlik ve Afganistan’daki en belirgin etnik tezahürlerden biri olan yerel kostümler, bu ülkenin toplumunun sosyal kimliğini korumada önemli bir rol oynamıştır, farklı etnik gruplarının; kültürel, ahlaki, manevi değerleri ve kriterleri ile derin bir bağı vardır. Afganistan’da geleneksel ve ulusal giyinme ile günlük ve normal giyinme olmak üzere iki farklı giyinme tarzı vardır. Geleneksel kıyafetler daha çok kutlamalarda ve çeşitli çevrelerde kullanılırken günlük ve normal kıyafetler ise günlük yaşamda ve iş hayatında kullanılmaktadır.
Ülkede kullanılan giysiler arasında gömlek ve pantolon (tunban), çapan, jilek, çekman, yelek, deri ceket, önlük, pato, pakul, karakuli şapkası, işlemeli şapkalar, kapüşonlar ve farklı dikiş ve şekillerle kadın kıyafetleri yer almaktadır.
Yemekler
Afganistan’da yemek çeşitliliği ve farklı tatlar, Afganistan’daki etnik çeşitliliğin bir başka özelliğidir. Çünkü Afganistan’daki her kabile ve bölgenin kendi yemeği vardır, bu da oradaki kültürü temsil eder. Afganistan mutfağı ve çevre ülkelerin mutfakları arasında pek çok ortak nokta vardır.
Afganistan’ın yerel yemekleri şunlardır: Qabeli Pilav, Aş, Mantı, Âşak, Katkhi, Kachi, Fatir, Umach, Bolani, Delde, Şula, Çalo, Sütlü Pirinç, Çurba, Keçeri Qurot, Çaynaki, kebap ve köfte çeşitleri.
Müzik ve Danslar
Afganistan’da farklı tarz ve şekillerde icra edilen müzik, ülkenin kültüründe özel bir yere sahiptir. Afgan müziğinin tarihi Aryanlar dönemine dayanır. Hindukuş’un eteklerinde ortaya çıkan Vedik ve Avesta şarkıları gruplar halinde özel retimlerle söylenirdi. Genel olarak Afgan müziği şu tarzlara sahiptir: Yerel ve geleneksel (folklorik) müzik, dini müzik, pop müzik ve klasik müzik. Afganistan’daki yaygın müzik aletlerini şunlar oluşturur: Rubab, tambur, dotar, gichak, çang, surna, ney, tola, delreba, trompet, sifun, harmonium, daf, duhl, çan, zirbağali, tabla. Ülkenin çağdaş müzisyenleri arasında Naşinas, Ahmad Zahir, Mohammad Asif, Mahwaş, Dur Mohammad Logari, Saraban, Bilton, Zaland, Bazgul Badakhshi gibi isimler yer almaktadır. Guzar-i Kharabat, Afgan müziğinin büyük sanatçılarının yaşadığı Kabil şehrinin eski mahallelerinden biridir. Bazıları, Afganistan’ın geleneksel müziğinin bu mahallede geliştiğini inanırlar. Bu sanatçılar arasında üstat Qasim, Rahim Bakhsh, Nathu, Yaqub Qasimi, Şayda ve üstat Sarahang ve diğer sanatçılar sayılabilir. Kabil’de bir müzik merkezi olarak faaliyet gösteren Afganistan Ulusal Müzik Enstitüsü, Ahmad Nasir Sarmast tarafından 2010 yılında Millî Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle açılmıştır. Bu enstitü, geleneksel müzik aletleri ile Afgan ve Batı müziği eğitimi vermekteydi. Ancak Taliban hükûmetinin iktidara gelmesinden sonra kapatılmıştır.
Geleneksel Afgan danslarına geldiğimizde Afganistan’ın farklı etnikleri; düğünler, bebek doğumları, Bağımsızlık Günü ve diğer dinî ve millî bayramlar gibi mutlu günlerde kendine has bir dizi danslar gerçekleştirirler. Ülkenin çoğu yerinde, özellikle doğu ve güney bölgelerinde, Atan adı verilen bir dans yapılır. Ulusal Atan genellikle davul eşliğinde icra edilir ve katılımcılar bir çember halinde toplanır. “Da Atan Nari” adlı özel şarkı Atan sırasında icra edilir. Karsak-i Panjşir, Panjşir halkı ve ülkenin diğer bölgeleri arasında popüler bir başka dans türüdür. Adından da anlaşılacağı gibi, karsak alkış ve def eşliğinde topluca icra edilir. Ülkenin diğer bölgelerinde Afşari, Qatağani, Pamiri, Nooristani, Sema dansı, Kaşık dansı ve Hazaragi gibi farklı danslar yapılır.
Yerel Oyunlar
Ülkenin her köşesinde çocuklar ve gençler arasında popüler olan çeşitli yöresel oyunlar çok eski çağlardan beri bulunmaktadır. Afganistan toplumunda her bir oyunun ortaya çıkması ve yaygınlaşması amaç ve hedeflere dayanmakta olup bazı oyunlar insanların günlük yaşamlarında kolaylıklar yaratan, fiziki ve zihnî becerileri beraberinde getirirken, bazı oyunlar ise eğlence ve zevk yönüne sahiptir ve bunların büyük bir kısmı artık ülke halkı arasında kutlamalarda ve özel günlerde gerçekleştirilmektedir. Bozkırda at sırtında oynanan oyunlar (Buzkaşi), güreş, mızrak oyunu, uçurtma uçurma oyunu vb. örnek olarak sayılabilir.
El Sanatları ve Zanaatları
Herhangi bir ülkenin el sanatları ve makine zanaatları, o ülkenin kültürünün bir parçası olarak kabul edilir. Afganistan’da zengin bir sanayi geçmişine sahip olan her biri kendi yerinde ülke içi ve dışında yüksek maddi ve kültürel değere sahip olup şöhretini kurumaktadır. Bu dallar arasında halıcılık, kilimcilik, keçecilik, pişmiş iplikten dokumacılık, buğday sapından ve mor daldan dokumacılık, çömlekçilik, iğne oyası, nakış, çinicilik, minyatür, kuyumculuk sanayisi, bakır sanayisi ve benzerleri yer almaktadır.
Eski ve Tarihi Eserler
Afganistan’da birçok tarihi eser bulunmaktadır. Bu eserler Afganistan’ın kültürel zenginliğini ve tarihini yansıtmaktadır. Önemli tarihi eserlerin bazıları şunlardır; Darul Aman Sarayı, Bala Hisar, Babür Bağı, Çehelsiton Sarayı, Aşikan ve Arifan tapınağı, Eidgah Camii, Herat Ulu Camii, Khırqa Mubarak Camii, Herat minareleri, Gevharşad Begüm’ün mezarı, Bamyan’daki Buda heykelleri, Bamyan mağaraları, Kırk Kalesi Kulesi, Gholghola şehri, Dahhak şehri, Taq-e-Bast, Kandahar’ın Kırk merdiveni, Sultan Mahmud Gaznevi Türbesi, Bala Hisar Gardiz, Jabal Saraj Sarayı, Rostam Tahtı, Jahannama Sarayı, Hallam kapalıçarşısı, Hz. Ali Türbesi, Rabia Belhi Türbesi, Nevbahar Ateş Tapınağı, Belh Tarihi Surları, Ayaran Kulesi, Sultan Ulema medresesi (Mevlana Celaleddin Belhi’nin babası), Kırk Kız Sarayı, Bast Kalesi, Maalan Köprüsü, Cam Minarı, Khwaja Abdullah Ansari Türbesi ve daha birçok eser ve anıt bulunm