Almanya Siyasetinde Afgan Diasporasının Etkinliği Artıyor: Hamburg’da 8 Adaydan 2’si Meclise Girmeyi Başardı

2025 yılında göç, Avrupa siyasetinin özellikle Almanya’nın en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Birçok aday, bu konuyu siyasi kampanyalarında bir araç olarak kullandı. Ancak en çok dikkat çeken gelişme, Avrupa genelinde aşırı sağ partilerin oylarını artırması oldu. Bu partiler, göçmenler ve mülteciler konusunda daha katı politikalar izlemeye başladı.

Avrupa’da binlerce göçmen eğitim alıyor, çalışıyor ve daha iyi bir gelecek kurmaya çabalarken, göç politikaları giderek daha fazla kısıtlamaya tabi tutuluyor. Bunun arkasında birçok sebep var: Ukrayna savaşı ve buna bağlı olarak büyük bir Ukraynalı mülteci akını, Avrupa Birliği üzerindeki ekonomik baskılar, Trump yönetiminin Batılı müttefiklerine yönelik politikaları, yasa dışı göçün artışı ve bunun güvenlik açısından yarattığı endişeler, ayrıca gıda ve enerji fiyatlarındaki yükseliş gibi faktörler.

Tüm bu zorluklara rağmen göçmenler için umut ışığı hâlâ var. Almanya’daki demokrasi, göçmenlere kendi seslerini duyurma ve karar alma süreçlerinde yer alma fırsatı sundu. Bu durum, özellikle Afgan göçmen topluluğunda kendini gösterdi. Hamburg’da Afgan kadınlar yerel seçimlere katılarak Hamburg Parlamentosu’na girmeyi başardı ve göçmenlerin yeni nesli için bir temsilci oldular.

Afgan diasporasının özellikle Afgan kadınlarının Almanya siyasetindeki varlığı ve etkinliği, göçmenlerin entegrasyon sürecindeki başarısını ve vatandaşlık hakları için verdikleri mücadeleyi gözler önüne seriyor. Bu başarı, yalnızca göçmenlere umut vermekle kalmıyor, aynı zamanda tüm zorluklara rağmen siyasete katılımın ve demokratik araçların kullanımının olumlu değişimler sağlayabileceğini gösteriyor. Hamburg seçimlerinde Afgan toplumundan sekiz aday yarıştı; bunlardan altısı kadın, ikisi ise erkekti.

Zohra Mojaddidi

Bu adaylar arasında, 2020 yılında Hamburg Parlamentosu’na seçilen ilk Afgan kadın olan Zohra Mojaddidi öne çıktı. Yeşiller Partisi’nden (Grünen) aday olan Mojaddidi, uzun yıllardır Hamburg’da göçmenlerin, özellikle Afgan kadınlarının, sosyal ve kültürel entegrasyonu için çalışıyor. Her zaman mülteci haklarını savunan bir isim olarak tanınıyor.

Onun en büyük çabalarından biri, göçmenleri, özellikle Afganları, demokratik süreçlere katılmaya teşvik etmek ve oy haklarını bilinçli bir şekilde kullanmalarını sağlamak oldu. Mojaddidi, seçimlere katılımın göç politikaları üzerinde etkili olabileceğini her fırsatta vurguladı. Ancak bu yılki seçimlerde Hamburg Parlamentosu’na yeniden girmeyi başaramadı. Buna rağmen, mülteci topluluğu ve Afgan kadınlarının haklarını savunma konusundaki çabaları ilham vermeye devam ediyor.

Hanifa Süylü

Hukukçu ve arabulucu Hanifa Süylü, Mezar-ı Şerif’te doğduktan sonra 40 yıl önce Almanya’ya göç etti. Hamburg Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldı ve göçmen hakları, kadın hakları ve eğitim alanlarında birçok projeye imza attı. 2017 yılında mülteci çocukları desteklemek için “Göç Rehberi” adlı bir organizasyon kurdu.

SPD (Sosyal Demokrat Parti) adına aday olan Süylü, Almanya’daki Afganlara yönelik bakış açısını değiştirmek ve Afgan kızlarının eğitim hakkı için mücadele etmek istediğini dile getirdi. Ancak seçimlerde parlamentoya giremedi. Buna rağmen göçmen kadınlara yönelik eğitim ve sosyal hizmetler konusunda çalışmalarına devam edeceğini belirtti.

Mehriya Aşofte

Hukukçu, akademisyen ve sosyal aktivist olan Mehriya Aşofte, göçmenlerin, özellikle Afgan kadınlarının entegrasyonu konusunda önemli projeler yürüttü. Almanya’daki hukuk camiasında tanınan bir isim olan Aşofte, aynı zamanda gençler ve mülteciler için çeşitli sosyal projelerde yer aldı.

SPD’den aday olan Aşofte, Hamburg Parlamentosu’na girmeyi başardı. Bu zafer, Afgan topluluğu için büyük bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Aşofte’nin başarısı, göçmenlerin siyasette daha aktif rol alabileceğini ve gelecekte daha fazla temsilci çıkarabileceğini gösterdi.

Hila Latifi

Sol Parti’den (Die Linke) aday olan Hila Latifi, genç yaşta ailesiyle birlikte Almanya’ya göç etti. 10 yaşında geldiği Almanya’da göçmenlerin karşılaştığı zorlukları bizzat deneyimledi. Latifi, eğitimini psikoloji alanında tamamladı ve özellikle dezavantajlı göçmen topluluklarına yönelik sosyal projeler yürüttü.

Daha önce Hamburg Parlamentosu’nda görev almış olan Latifi, seçimlerde başarı göstererek yeniden parlamentoya girdi. Göçmen hakları, sosyal adalet ve kadın haklarını savunmayı sürdüreceğini belirtti.

Diğer Adaylar

  • Mesih Zare (Yeşiller Partisi – Grünen): Genç bir siyasi bilimler mezunu ve sosyal aktivist olan Zare, seçimlerde başarı elde edemedi ancak göçmen hakları konusunda çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
  • Gita Amani (Hristiyan Demokrat Birliği – CDU): Kadın doğum uzmanı ve uzun yıllardır Almanya’da yaşayan bir göçmen olarak aday oldu ancak seçimlerde başarılı olamadı.
  • Najia Afshar (Bağımsız): Mülteci hakları ve sosyal adalet konularında aktif bir figür olarak bağımsız bir platformdan aday oldu ancak parlamentoya giremedi.
  • Berishna Amin (FDP – Hür Demokratlar Partisi): Afgan toplumu için daha fazla siyasi temsil sağlamak amacıyla aday oldu ancak seçimleri kazanamadı.
  • Maruf Şadab (Bağımsız): Göçmen hakları ve toplumsal barış için çalışan bir aktivist olarak parlamentoya giremedi ancak sosyal projelerine devam edeceğini belirtti.

Seçimlerde Afgan Kadınlarının Büyük Başarısı Dikkat Çekti

Afgan toplumu için Hamburg seçimleri, göçmenlerin siyasete katılımının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Mehriya Aşofte ve Hila Latifi’nin Hamburg Parlamentosu’na seçilmesi, Afgan kadınları için de büyük bir zafer oldu. Bu başarı, göçmen kadınlara siyasi alanda daha fazla yer açılabileceğini ve demokratik araçları kullanarak topluma yön verebileceklerini gösterdi.

Bu zafer, sadece Afgan toplumu için değil, tüm göçmenler için de ilham kaynağı oldu. Afgan kadınlarının Almanya siyasetinde yükselmesi, gelecekte daha fazla göçmenin siyasi süreçlere katılmasının önünü açabilir. Bu nedenle Hamburg’daki seçim sonuçları, göçmenlerin haklarını savunmak için verdikleri mücadelenin bir kanıtı olarak tarihe geçti.

Yayına Hazırlayan: Shokofa Farhang

 Christian-Albrechts-Universität zu Kiel, Almanya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir